CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Parti Meclisi Üyesi Aylin Nazlıaka, Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi’ndeki toplantıda partililerle ve halkla buluştu.
Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Parti Meclisi Üyesi Aylin Nazlıaka’nın 5 Ağustos 2022 Cuma günü Kırşehir’deki “Halk Buluşması” programına katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
CHP Kadın Kolları MYK üyesi Fevziye Pehlivan ile birlikte Kırşehir Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu’nu makamında ziyaret eden CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Parti Meclisi Üyesi Aylin Nazlıaka, Kırşehir milletvekilimiz Metin İlhan ve CHP İl Başkanı Baran Genç, Kadın ve Gençlik Kolları İl Başkanlarının da bulundukları görüşmede Kırşehir’de bir dizi program için bulunmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.
Aylin Nazlıaka, yerelde ve genelde yapılan çalışmaların halka tutunmasının önemine vurgu yaparak bunun en iyi örneklerinden birinin de 31 Mart seçimleriyle ve sonrasında yapılan çalışmalarla Kırşehir’de görüldüğüne dikkat çekti.
Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu da ziyaretlerinden dolayı CHP Kadın Kolları MYK üyesi Fevziye Pehlivan ve CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Parti Meclisi Üyesi Aylin Nazlıaka’ya teşekkür ederek, Kırşehir Belediyesi olarak yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi verdi.
Yapılan görüşmenin ardından CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Parti Meclisi Üyesi Aylin Nazlıaka Kırşehir Belediyesi Anı Defterini de imzalayarak Kırşehir’de 31 Mart’ta estirilen bahar havasının tüm Türkiye’ye yayılacağı mesajını verdi.
CHP Özbağ belde açılışının ardından saat 15.30’da Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi’ndeki Halk Buluşması programına geçildi.
Saat 15:30’da Neşet Ertaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen Halk Buluşması’nda bir konuşma gerçekleştiren Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu, şunları ifade etti:
“Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk’e Başkomutanlık unvanının verilişinin 101’inci yılı kutlu olsun, diyerek sözlerime başlamak istiyorum.
Diğer birçok alanda olduğu gibi Kadına yönelik şiddetle mücadele de çok yönlü, planlı ve bütüncül bir yaklaşımı gerektirir. Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda toplumun tüm kesimlerini çalışmalara ortak etmek için kararlı ve sürdürülebilir eylem planlarının hazırlanması da bir o kadar önemlidir.
Ülkemiz için böylesi acil ve öncelikli bir konuda toplumun tüm paydaşlarıyla birlikte ortak hareket ederek ilgili tüm tarafların önleme, koruma, cezalandırma ve
politika boyutuyla bu süreçlere katılımı sağlanmalıdır.
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de belirttiği üzere, ülkemizde kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, kadının insan haklarının korunması ve güçlendirilmesi ile kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda önemli yasal düzenlemeler konusunda toplumun ve şiddete maruz bırakılan kadınların da beklentileri doğrultusunda ivedilikle hayata geçirilmelidir.
Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun da önemle altını çizdiği ve iktidara gelindiğinde uygulamayı taahhüt ettiği, özellikle kadınlarımızı yakından ilgilendiren Aile Destekleri Sigortası mutlaka hayata geçirilmeli ve asgari ücretin altında geliri olan veya hiç geliri olmayan bütün aileleri kapsamalıdır.
İster kamusal alanda ister özel alanda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma biçimleri temel insan haklarının da ihlali anlamına gelir.
Bu kapsamda İstanbul Sözleşmesi gibi kadının temel insan haklarına ve özgürlüklerine ilişkin uluslararası sözleşmelerin ulusal düzenlemeler karşısında üstün konuma getirildiği kazanımlar yok sayılmamalı ve kadınların istek ve eylemleri dikkate alınmalıdır. Gün geçmiyor ki kadına yönelik şiddet ve öldürme haberleriyle karşılaşmayalım. Cezasızlık kültürüyle güçlenen ve çoğalan failler, yargı ve koruma sistemlerinin el birliğiyle işlevsizleştirilmesi sebebiyle ödüllendirilirken susanların da failler kadar suçlu olduğunun bilinmesini isterim. Ve kadınlarla birlikte hepimiz “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” demeye devam edeceğiz.”