30 Ağustos, Anadolu halkının yokluk içinde olmasına
rağmen tüm çaresizliklere karşın inanç ve kararlılıkla, emperyalist güçlere diz
çöktürebileceğinin en önemli göstergesidir. Tüm dünyanın adından övgü ile
bahsettiği, mazlum milletlerin mücadelesine örnek olan, emperyalizme karşı
direnen bir halkın destanı olarak nesilden nesile aktarılan bu zafer;
bağımsızlığımızın, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin yaratıcısıdır.
Bizler, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde
bundan tam 98 yıl önce verilen bu kurtuluş mücadelesinin, o gün gösterilen
kahramanlığın ve yazılan şanlı destanın sevincini bir kez daha yüreğimizde
hissediyoruz.
Din, dil, ırk, ayrımı gözetmeden, bağımsızlığımıza göz
dikmiş düşmanlara karşı büyük bir inanç ve kararlılıkla özgürlük mücadelesi
veren ülkemizin yazdığı bu büyük zaferin coşkusunu yeniden yaşıyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta 30 Ağustos Zaferi’ni kazanan ve büyük dehasıyla
ülkemizin geleceğine ışık tutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm
kahramanlarımızı ve terör şehitlerimizi rahmetle anıyor; gazilerimize sevgi ve
saygılarımı sunuyorum.